Hayatım kısmını yazarken çok zorlandım zor bir işmiş!1979 yılında bir bahar günü İstanbul’da dünyaya geldim. İlk, orta ve lise yıllarım Bakırköy’de geçti. 80’li ve 90’lı yıllarda Bakırköy’de yaşayan biri olarak farklı kültürleri tanıma şansım oldu. Şimdi daha iyi anlıyorum bu benim için çok büyük bir şanstı. Memur bir anne ve babanın çocuğu olmak ve devlet dairelerinde geçen bir gençlik yılları, yaşıtlarım o yıllarda game-boy ile oynarken ben tahakkuk nedir?, fatura, irsaliye nedir? Hepsini öğrenmiştim. Lise yıllarında; ki bu 90’lı yılların ortaları. Radyo ile tanışmama denk geliyor. Radyo’yu yani özel radyoyu ve radyoculuğu hem tanıyor hem de keşfetmeye çalışıyorduk. Şuanda bir çok kuşak var ve kuşaklar ayrımında nasıl internetin yerlileri varsa bizde özel radyoculuğun yerlileri olduk sanırım. Lise yıllarından bu yana ilgili olduğum radyoculuk fikrini üniversite yaşamımda hayata geçirdim. 1998 yılında işletme öğrenimi için Eskişehir’de üniversite duvarında tesadüfen gördüğüm bir ilan sayesinde radyoculuk hayatıma başladım.

Üniversite yeni bir radyo kuruyor ve yetiştirilmek üzere programcılar arıyor. Ön mülakatları geçtik ve sonrasında eğitimler, programlar, çok güzel dostluklar, deneyimler kazandım. Yaklaşık 3 yıl hem ders çalıştım hem de yayın çalıştım. Üniversite yıllarında çalışmayı en azında 3-4 yerde staj yapmayı mutlaka tavsiye ediyorum para almasanız bile. Çok başarılı bir öğrencilik yaşamım olmadı. Ama radyoculuk adına Anadolu Üniversitesinde çok şey öğrendim. Sonrasında da gerçek mesleğim oldu. Ve sırası ile Radio City ve uzun bir süre yayın yaptığım benim için ikinci bir eğitim yeri olan Power Fm’de yayınlar yaptım. Radyo Fenomen’nin kurucu kadrosunda yer aldım bir çok seslendirme ve programlar yaptım ve etkinliklere katıldım. Güzel yıllar geçirdim. Geçte olsa kitap okumayı keşfettim. Aslında çok okumayı keşfettim desem daha doğru. Artık çok daha fazla seviyorum. Çok fazla araştırırım ve mesleğim gereği en ufak ayrıntılara dikkat ederim. Ayrıntıların çok çok önemli olduğunu düşünüyorum size de tavsiye ederim.

Hayat ayrıntılarda!

Farklı ülkelerin imkanlar dahilin de mutlaka görülmesi gerektiğini savunuyorum.

Farklı yerler görmek, farklı kültürlerle iç içe olmak çok şey kazandırıyor. 10 yıl sonra okumanın yaşı yoktur felsefesi ile yeniden okula döndüm ve yüksek lisans için tekrar okula başladım ve benden daha genç arkadaşlar ile birlikte ders görme imkanım oldu ve bir çok şeyin değiştiğini çok daha yerinde gözlemledim. Dünya durmadan değişiyor ve bunu yakalayan başarılı oluyor. Uzun bir süre sonunda iş aramak zorunda kalırsanız mesleklerin ne kadar değiştiğini ve aslında hiç bir şey bilmediğinizi görürsünüz. Bundan 10 yıl sonra şuan ki mesleklerde olmayacak ve yenileri gelecek bunu görebilenler kazanacak. Yüksek Lisansımı Marmara Üniversitesi Stratejik Marka Yönetimi programında yaptım. Türkiye’nin çok değerli hocaları ile tanıştım. Marka artık yeni sevdam daha yolun başındayım ama bir gün çok daha iyi gelişmiş olacağım. Sürekli öğrenme yolunu hayat felsefem yaptım ve kitaplar benim yeni dünyam. Umarım dünyaca ünlü bir Türk markası yaratmayı bir gün başarabilir ve gurur duyarız. Öğrenmek, paylaşmak, güzel dostluklar kurmak, yeni yerler görmek , zorluklar ile mücadele etmek hayatın içinde. Bu blogta hep öğrenmek, bazen öğretebilirsem öğretmek, yeni dostluklar ile bilgi paylaşımı yapmak üzerine kuruldu. Umarım birlikte keyif alırız.